NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
2405
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ دَاوُدَ
بْنِ سُفْيَانَ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
حَسَّانَ
أَخْبَرَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ مُوسَى أَبُو
دَاوُدَ
حَدَّثَنَا
جَعْفَرُ
بْنُ سَعْدِ
بْنِ
سَمُرَةَ
بْنِ
جُنْدُبٍ
حَدَّثَنِي
خُبَيْبُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
عَنْ أَبِيهِ سُلَيْمَانَ
بْنِ
سَمُرَةَ
عَنْ
سَمُرَةَ بْنِ
جُنْدُبٍ
أَمَّا
بَعْدُ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ جَامَعَ
الْمُشْرِكَ
وَسَكَنَ مَعَهُ
فَإِنَّهُ
مِثْلُهُ
Semüre b. Cündüb'ten
demiştir ki:Rasûlullah (S.A.V.):
"Kim müşrikle
beraber olur ve (müşrik diyarında) Onunla beraber ikamet ederse o da müşrik
gibidir." buyurmuştur.
İzah:
Hadis-i şerifte, kafirlerle
beraber olup, her hususta onlarla anlaşarak arkadaşlık ve dostluk kurduktan
sonra, onlarla birlikte, onların ülkesinde kalan kimselerin, onlardan
sayılacağı ifade edilmektedir.
Abd-ür-rauf
El-munavi'nin Feyzüi-Kadir'indeld ifadesine göre, metinde geçen câmea kelimesi
evlendi anlamınadır. Bu hadis, müşrik bir kadınla evlenip te onunla birlikte
yaşayan kimsenin kafirlerden sayılacağını ifade etmektedir.
Yine Avnu'l-Ma'bud
yazarının açıklamasına göre, müşriklerle beraber ikamet etmekten maksat küfür
ülkesine yerleşmek ve orada ölünceye kadar, onlarla beraber yaşamaya niyet
etmektir.
Çünkü Allah
düşmanlarına yönelmek ve onlarla dost olmak, Allah'dan yüz çevirmeye sebep
olur. Allah'dan yüz çeviren kimseyle de şeytanlar dost olur ve onu küfre
götürürler.
Zemahşeri'nin dediği
gibi, bu kaçınılmaz bir sonuçtur: Zira dostu dost edinmekle, düşmanı dost
edinmek birleşmesi mümkün olmayan iki zıttır.
Nitekim yüce Allah;
"müminler, inananları bırakıp kafirleri dost edinmesin. Kim böyle
yaparsa, Allah ile dostluğu kalmaz.”[Al-i İmran, 28] buyurarak bu gerçeği açıkça
bildirmiştir.
Müminlerin dostluğuna
layık olanlar, yine müminlerdir. Fakat bir mümin, bir kafiri dost edinecek
olursa, bu dostluk o müminin imanının zayıflayarak yok olmasına sebep olur. Bu
sebeple, Cenab-ı Hak: "Ey inananlar, eğer inkâr edenlere itaat ederseniz,
sizi gerisin geri (küfre) çevirirler. O zaman büsbütün
kaybedersiniz."[Al-i İmran 149] buyruğuyla mümin kullarına, bu tehlikeyi
açıkça haber vermiştir. Ahmed b. HanbeFin İbn Dinar'dan naklettiği bir hadis-i
şerifte şu mealdedir: "Allahu Teala peygamberlerden birine Vahy edip:
-Kavmine söyle düşmanlarımın girdikleri yerlere girmesinler, onların
giydiklerini giymesinler, bindiklerine binmesinler (Eğer bunları yapacak olurlarsa)
onlar da diğerleri gibi düşmanım olurlar- buyurmuştur.
Alkami Elcâmiu's-sağır
üzerine yazdıği'(Elkevkebü'l-münir" isimli eserde, mevzumuzu teşkil eden
hadisin hasen hadis olduğunu kaydettikten sonra, bu hadisin kafir diyarında
yaşayıp ta İslam ülkesine göç etmeye gücü yeten fakat orada dinini açıklamaya
gücü yetmeyen bir müminin İslam ülkesine göç etmesinin farz olduğuna delâlet
ettiğini ve bir müslümamn kâfirler arasında herzaman aciz duruma düşmeye mahkum
olduğunu söylüyor. Nitekim Ta-beranî'nin rivayet ettiği bir kudsi hadiste de:
"Ben müşriklerle beraber olan her ntüslümandan beriyim." buyuruluyor.
Bezl-ül-mechûd
yazarının açıklamasına göre, sözkonusu hadis-i şerifte, müminlerin
sakındırılmak istendiği mesele, adette, merasimlerde kılık ve kıyafette
müşriklere benzemekten ibarettir. Onlarla beraber olmak, dostluk kurup sohbet
etmek zamanla onlara benzemeye sebep olduğundan hadis-i 'şerifte "Onunla
beraber olursa" Cümlesi bu benzemenin sebebi olarak zikredilmiştir. Bu
izaha göre hadis-i şerifin meali şöyledir: Kim müşriklerle birlikte ikamet
ederek onlar gibi yaşarsa, tamamen onlardan olması yakındır."